FACEBOOK TAN PARA KAZANMAK

fans-erhalten-468x60
FACEBOOK TAN PARA KAZANMAK
make-money-468x60
FACEBOOK TAN PARA KAZANMAK
make-money-468x60

hürriyet

3 Mart 2013 Pazar

FACEBOOK.TAN PARA KAZANMA..

Neredeyse hergün facebook'a giriyoruz. Video izliyor, arkadaşlarımızla konuşup, oyun oynuyoruz yada birşeyler beğenip paylaşıyoruz. fakat bundan dolayı facebook bizi ödüllendirmiyor. Ama şimdi facebookta geçirdiğimz bu zamanımızı paraya çevirme imkanımız var. Nasıl mı? Devam edelim. Fanslave adlı internet sitesi facebookta beğendiğimiz sayfalardan bize para kazandıran bir site. Fanslave bize önerdiği sayfaları beğendiğimizde 3-10 arasında bir kredi kazanıyoruz. Bu kredilerin toplamı 3000'e eriştiği takdirde 15 EURO ödeme alabiliyoruz. Veya kazandığımız bu kredileri, 3000 e ulaşmasını beklemeden istediğimiz zaman, istediğimiz kadarını kendi facebook sayfamıza beğeni toplamak için veya twitter da kendimize takipçi bulmak için kullanabiliyoruz. Sadece kendi başımıza günde ortalama 50-100 kredi kazanabiliriz. Ama fanslave alt üyelikli bir sistem olması sayesinde alt üyelerinizin kazancından siz de pay alabiliyorsunuz ve böylelikle kazancınız git gide artıyor. Her alt üyenizin sayfa beğenmesinden %15, üyenizin alt üyesinden de %1.5 kredi yine size yansıyor. Eğer twitter hesabınız da varsa fanslave istediği kişileri takip ettiğinizde kazancınız iyice katlanıyor. Miktar belki biraz az gözükebilir ama Anket sitelerine veya tıkla kazan sitelerine göre bu işlemde kazanç çok daha güzel . Ayrıca kayıt için herhangi bir bedel de ödemiyorsun. Zaten facebook kullanırken hoşumuza giden bir sayfa olduğunda beğenmiyor muyuz. Burada bunun karşılığında para kazanmış oluyoruz. Üstelik fanslave artık Türkçe. 11 Temmuz 2012 tarihinde sitenin üye sayısı 330831'a ulaştı. Siz de ücretsiz üye olarak hemen kazanmaya başlayabilirsiniz. Ödemeyi paypal üzerinden alıyoruz. Paypal dünyada en çok kullanılan ve online para gönderip-almaya yarayan bir kuruluştur. ÜCRETSİZ KAYIT OL..FACEBOOK.TAN PARA KAZANMAYA BAŞLA..http://tr.fanslave.com/?ref=573842

İphone 6'yı tasarladılar!

iPhone 6'nın alışılmış siyah ve beyaz renkleri dışında farklı renklere de sahip olduğu tasarımlarda dikkati çeken diğer özellikler ise iPhone 5'te 4 inç olan ekranın 4.2 inçe çıkması, ağırlığın 112 gramdan 104 grama, kalınlığın ise 7.6 mm'den 7.1 mm'ye düşmesi olmuş. iPhone 5 modelinde kasanın alt bölümünde yer alan hoparlörler konsept tasarımda arkada yer alıyor. Ne dersiniz, iPhone 6 bu konsept tasarıma benzer mi?

Kahvenizi sütlü için..

Kahvenizin içindeki yan ürünlerin ne gibi zararları olduğunu biliyor musunuz? Uzman Diyetisyen Işın Sayın, kahve tüketiminin insan sağlığı açısından bazı yararları olsa da aşırı tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Kahveden çok, kahveye konulan yan ürünlerin zarar verdiğini belirten Sayın, bu yan ürünlerden doğal olmayanların tamamen zararlı olduklarını kaydetti. Kahve kremaları ve beyazlatıcılarda, sütle ''uzaktan yakından ilgisi olmayan'' katkı maddeleri bulunduğunu ileri süren Sayın, ''Süte yakın tadın yakalanmaya çalışıldığı ürünlerdir. Katkı maddelerinin alerji yaptığı, kansere yol açtığı, bağışıklık sistemi ve obeziteyle ilişkili gen dokusuna zararlı etkileri olduğu yönünde halen araştırmalar yapılıyor. Ayrıca, açlık-tokluk hissi veren hormonlarla teması üzerinde çalışılıyor'' diye konuştu. Kahve tüketiminin kadınlar üzerinde daha çok zararlı olacağını öne süren Uzman Diyetisyen Sayın, ''Kahve, kandaki kalsiyumun idrarla atılmasına neden olduğundan devamlılığında, özellikle kadınlarda kemik erimesini hızlandırır. Bu nedenle, kahveyi, içerisinde kalsiyum bulunduran sütle içersek, bu dengeyi biraz da olsa korumuş oluruz'' dedi.

Cinsiyet değiştirme hakkında her şey!

KÜRŞAD OĞUZ - HT PAZAR Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Serdar Nasır, 1 yıl önce Türkiye’de ikinci yüz naklini Cengiz Gül’e yapan isim. Bu, işin su yüzündeki kısmı. Diğer kısmında ise cinsiyet değiştirme operasyonları var. 2.5 yıl önce, bugün evli ve çocuk bekleyen Çanakkaleli Seher Yılmaz’ı (30) Selim Yılmaz’a dönüştüren o. Ama durun, daha onlarcası var... Nil Erkoçlar’ın Rüzgar Erkoçlar olmasıyla çalkalanan kamuoyuna, işin tıbbi ve bilimsel yönünü anlatmak için kapısını çaldım Nasır’ın. NİL, 'RÜZGAR' OLDU Cinsiyet değiştirmek için başvuran, özellikle kadınken erkek olmak isteyenlerin sayısı çok mu? Hacettepe’de Cinsel Kimlik Konseyi’miz olduğu için, çok olduğunu söyleyebiliriz. Nasıl işliyor süreç? Hastalar kimlik değiştirmek yani pembeden maviye, maviden pembeye geçmek isterlerse, önce hâkime başvurmak zorunda. Hâkim bize gönderir, “Uygun mudur” diye. İlk psikiyatriye gider hasta. Cinsel Kimlik Konseyi’nde psikiyatr, plastik cerrah, kadın doğumcu, ürolog, genetikçi, endokrinolog ve hukukçu var. Psikiyatr hastayı hazırladığını düşünürse konseye çıkarır. Bize durumu anlatır. Şu yaşında, şu ana kadar cinsel ilişkiye girmemiş gibi... Bayan hastadan bahsediyorsak bu bizim için çok önemlidir. Psikiyatr burada özellikle şunu ayırt eder. Bu bir lezbiyen mi değil mi? Lezbiyen olduğunu düşünürseniz operasyondan vaz mı geçiyorsunuz? Psikiyatr inanmazsa bir süre daha takip eder. Ama bu sürede bizim elimizde bazı silahlar var. Nasıl silahlar? Mesela endokrinolog hormon tedavisine başlar. Erkeklik hormonu testosteron verir. 6 ay sonra vücudunda değişiklikler meydana gelir. Kıllar oluşur, adet düzensizlikleri artar, sesi kalınlaşır. Hasta bu durumdan mutluluk duyuyorsa, gerçekten karşı cinse dönüşmek istiyordur. Psikiyatr der ki, “Bana göre bunun cinsiyet dönüşümü gerekli”. Konseyde bunu imzalarız. Hasta bu izinle mahkemeye gider.Mahkeme, “Ameliyatlarını olabilirsin” der, bize gönderir. Bu yazı olmadan birini ameliyat etmek suçtur. Neden? Eğer bayansa ve erkeğe dönüşecekse rahmi ve yumurtalıkları; erkekse ve bayana dönüşecekse testisleri ve penisi alınır. Bir insanı kalıcı olarak üreme fonksiyonundan men edersiniz ki bu suçtur. İlerde “Doktor beni izinsiz ameliyat etti” deyip şikâyetçi olursa sorun olur. Ameliyatları kim yapıyor? Erkekten kadına dönüştürmeyi yani cinsel organları almayı ürologlar yapar. Plastik cerrahlar vajinayı yapar. Kadından erkeğe dönüştürme ameliyatını ise kadın doğumcu. Biz de plastik cerrah olarak aynı seansa gireriz ve hastanın memelerini alırız. Aynı anda mı oluyor bunlar? Genelde o şekilde. İlk seans biter, yaklaşık 6 ay sonra da penisini yaparız. MALİYET 25-30 BİN TL Operasyonlar bittikten sonra hasta tekrar mahkemeye mi başvurur? Evet. Hâkim onu tekrar hakem hastaneye gönderir. Rapor yazarız şu yapılmıştır diye. Bu raporla kimliğini değiştirir. Bu normal prosedür. Anormali ne? Hastaların yüzde 70-80’i bu prosedürleri içermeden geliyor. Bir yerlerde rahmini aldırmış veya hormon tedavisine başlamış oluyor. Bize kimlik almak için başvuruyorlar. 700 bin liralık bir cezadan bahsetmiştiniz. O neden olmuştu? SGK kapsamında apandisit, guatr ameliyatı gibi penis rekonstrüksiyonu diye bir kalemde var. O kalemi yazdığınızda bu SGK güvencesinden karşılanıyor. Vajina yapma da kapsamda mı? Vajina rekonstrüksiyonu da var. Ama şöyle. Penis rekonstrüksiyonu dediğimiz zaman kişinin erkek olması lazımmış. Mesela kaza sonucu penisinizi kaybettiniz, bu geçerli SGK’da. Veya bir bayanın doğuştan vajinası yok, ona vajina yaparsak yine SGK karşılıyor. Ancak bayansa ve ona penis yapacaksanız karşılamıyor. Biz penis rekonstrüksiyonu yazıyor diye yapıyorduk. Epey de hastaya yaptık. Hastanemize ceza kesildi. Bilmiyorduk, öğrendik olmadığını. Kadından erkeğe dönüştürme operasyonunun maliyeti ne? 25 - 30 bin lira arasında değişir. Ameliyatların detayına geçelim mi? Kadından erkeğe dönüştürme zor ameliyat çünkü mikrocerrahi söz konusu. Penis gibi üç boyutlu bir organ yapıyoruz. Dünyada en sık yapılan, kolun iç yüzünden alınan deriyle penisi oluşturmak. Ama bu sadece yumuşak doku olduğu için, cinsel ilişkide ereksiyon halindeki sertliği sağlamak amacıyla içine bir de protez koymamız lazım. Çubuk mu? Mutluluk çubuğu. Bir başka metot da Nil (Rüzgâr) Erkoçlar’a yapılan. Ona kemikten yapılmış. Kaval kemiğinden yapılıyor. Bacağın yüzeyinden deri dokusu alınıyor, içerisine kemik dokusu konuyor. O zaman mutluluk çubuğuna gerek kalmıyor. Ancak ikisinden de hastaların sıkıntısı var. Özellikle kolda olduğu zaman, yavaş yavaş da bu ameliyatlar bilindiği için bir ipucu oluyor çevredeki insanlara. “Cinsiyet mi değiştirdi” diye düşünüyorlar. Ben yeni bir metoda başladım. Koltuk altından yapıyorum. Sadece çizgi şeklinde kalıyor iz. Sonra mutluluk çubuğu koyuyoruz. Kaç kişiye yaptınız bu metotla? 7-8 kişi oldu. Hastalar da memnun. Bana gelen hastaların yüzde 90’ı “Kolumda ne kadar iz kalacak” diye soruyor. Bu insanlar çevrelerinde zaten “erkek Fatma” diye bilinen tipler olduğu için, o izi istemiyorlar. ‘50 KADINI DÖNÜŞTÜRDÜM’ Kemikten yapılan sürekli sert vaziyette mi duruyor? Tabii. Onu iç çamaşırının içine sokuyor. Yani 14-15 santim halinde öyle duruyor mu? Aynen öyle. Mutluluk çubuğunda nasıl peki? İki tipi var. Kırılabilir bir çubuk düşünün. Yarı sert. Cinsel ilişkiye gireceği zaman onu dik hale getiriyor. Diğer zaman kırıyor. Ama biz onu kullanmıyoruz çünkü bir erkek cinsel organı gibi olmadığı için, bu çubuk bir süre sonra organdan dışarı çıkıyor. Almak zorunda kalıyoruz. Bir de pompalı tipler var. Kullanmayacağınız zaman yeni yapılan organın içinde küçük halde kalıyor. Bir haznesi var, onu testislerin olduğu yere koyuyoruz, o hazneyi tıkladığı zaman hem protez boyca büyüyor hem de kalınlaşıyor. Sonra tekrar indiriyor. 7-8 tane koltuk altından yaptım dediniz. Diğerlerini de sayarsak kaç tane kadını erkeğe dönüştürdünüz? 40-50’yi bulmuştur. Erkekten kadına da mikrocerrahi kullanıyorum. O nasıl oluyor? Vajinayı bağırsaktan yapıyorum. Normalde bunlar, haya veya penisin derisiyle yapılıyor ve cinsel ilişki sırasında kuruluk, sorun ve ağrılar oluyor... Erkekten kadına çevrilirken, içeri o deriyi kullanıp yalancı bir cinsel organ yapıyorsun. Bense mikrocerrahi aracılığıyla bağırsaktan bir segment alıyorum. O zaman cinsel ilişkide kayganlığı sağlayacak bir yapı oluyor. Kaç yılda 40-50 ameliyat oldu? Son 4 senede. Asistanlık dönemimi sayarsak 60’ı bulur. Sırada kaç hastanız var? Hacettepe’de sıra bekleyen çok hasta var. Biz konseyi genelde ayda bir yapıyoruz. Her konseyde yaklaşık 15 hasta görüyoruz. Bunların en az dörtte üçü yeni hasta oluyor. Yani ayda 10-12 yeni hasta görüyoruz. Yılda yaklaşık 120-130 yeni hasta, kadın veya erkek olmak için size başvuruyor... Evet. Başka yerde konsey var mı? Bildiğim İstanbul Çapa ve İzmir 9 Eylül’de var. ‘İKİ HASTAM SOSYOLOG’ Kadınken erkek olmak isteyenler daha çok hangi kesimden? Başta Anadolu’dan geliyorlardı; SGK karşıladığı için. Şu anda hasta profilim geniş. Mesela iki sosyolog hastam var. Birçok hastam ya kurye olur, ya garson. Daha basit, insan ilişkilerinde kendilerini saklayabilecekleri işleri oluyor. Ameliyattan sonra ne yaşıyorlar? 7 gün hareketsiz yatarlar. Bırakın yataktan kalkmayı, sağa sola bile dönemezler. Bunları da bilir, sıkıntıya katlanırlar. Meme ameliyatı çok ağır olur. Ama dayanırlar... Peki neden buna katlanıyorlar? Kadından erkeğe dönenler için erkeklik simgesi penis. O yüzden olmak zorunda. Genelde gelenlerin sevgilileri oluyor. Ameliyattan sonra evlenecek oluyorlar. Birçoğu evlendi. Yani hedef “normal” bir cinsel ilişki. Bir erkek ve kadınınki gibi. Tabii. O yüzden operasyon geçiriyorlar. Bazı kadınları iş dünyası erkek olmaya zorluyor olabilir mi? Yok. Bu, insanın içinden geliyor. Size bir soru. Erkeğe dönüşmek için başvuran kadınların sevgilisiyle geldiğini söyledim. Sizce o sevgili bir lezbiyen ilişki içindemi? Onu kadın olarak mı görüyor, erkek olarak mı? Kadın görmek istemiyor demek. Psikiyatr arkadaşıma sordum. Bu sevgili lezbiyen mi, normal bir kadın mı? Normal kadın dedi. O onu erkek olarak görüyor. Bu kadın bu adamla (kadınla) olmasa yine başka bir erkeğe âşık olur. Bir kadına âşık olmaz. Nil’in erkek olmasını çok yadırgamıyoruz ama bir erkeğin vajina yaptırmasını yadırgarız. Hâlâ ataerkil yapımız olduğu için mi? Cevabı verdiniz. Ben de kadından erkeğe dönüşümü çok daha rahat yapıyorum. Erkekten kadına olunca tedirgin oluyorum. Kadından erkeğe döndüğü zaman fuhuş açısından kullanma şansı yok. Bunu fuhuş değil, erkek olmak istediği için yapıyor. Daha ahlaklı mı yani bu? Hayır. Ama erkekken kadın olanların çoğu fuhuş sektörüne girebiliyor. Biraz da o yüzden insanların yaklaşımı öyle. ‘Yapabildiğin kadar büyüğünü yap’ Bütün hastalarınızla irtibatınız sürüyor mu? 1 - 1.5 yıl sonra takipten çıkarırım sorun yoksa. Yalnız şöyle bir sorun var. İlk hastalarıma, o zaman SGK güvencesi olduğu için protez koyuyordum. Protez 4 - 5 bin Euro. Şimdi protezi devlet karşılamıyor ve birçoğu protezsiz idare ediyor. Nasıl oluyor protezsiz? Cinsel ilişkide zorluk oluyordur tabii. Protezsiz sertleşme mümkün mü? Değil ama biz iyi bir doku yapıyoruz, fena olmuyor, onunla da idare edebilir. Cinsel ilişkide partnerlerin memnun olduğunu söylüyorlar. Protezsiz ama büyüklüğü sabit duran bir cinsel organdan bahsediyoruz... Kaç santim mesela? 15 santim yapıyorum ben. Hastaların “Bana 18 santim yap” gibi talepleri olmuyor mu? Yok, öyle olmaz, belli bir boyutu var, ona göre yapıyoruz. Onlar tabii “Hocam yapabildiğin kadar büyüğünü yap” diyorlar ama yapmıyoruz. Ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Zevk alıyorlar mı? Kadınken erkek olanlar, cinsel ilişkide nasıl zevk alıyor? Kadından erkeğe dönüşümde klitoris korunuyor ve yapılan penis içine yerleştirildiği için klitoral orgazm korunmuş oluyor. Erkekten kadına dönüşümde de orgazm devam ediyor. Zaten orgazm, cinsel organlardan gelen uyarıların yanında zihinsel işlevler sonucu oluşan bir şey. Yani hâlâ kadınsı bir haz mı duyuyor? Güzel soru. Ama öyle dememek lazım. Erkek ve kadında hazzın farklı olduğunu düşünmüyoruz. Anatomik olarak farklı tabii ama ikisi de cinsel haz. Bir boşalma yaşanıyor. Orgazmın en önemli yanı beyinde yaşanması. Anatomik olarak yollar farklı olsa da haz hazdır. Seher’di Selim oldu, evlendi, bebek bekliyor! “Seher 2.5 yıl önce Çanakkale’den geldi. Koldan penis yaptım. Sonra gazetede gördüm ‘Seher Selim oldu, evlendi’ diye. Bir süre sonra da eşinin hamile kaldığını duydum. Mevzuatımızda hem taşıyıcı annelik hem sperm bankasından sperm kullanmak yasak. Seher yani Selim, Kıbrıs’tan almış spermi. Eşi kadın, orada döllendirmişler, şimdi yedi aylık hamile. Benim bildiğim dünyada benzeri yok.”

müslüm gürses 1 hafta öncemi öldü?

Müslüm Gürses'in menajeri Nevzat Takmaz, İbrahim Tatlıses'in yaptığı "Müslüm Baba 1 hafta önce öldü" açıklamasını yalanladı. Takmaz, yazılı olarak yaptığı açıklamada tüm hastane çalışanlarına teşekkür ederken, şu sözlere yer verdi: "Yaklaşık 4 aydır hastanede Müslüm Abimin yanındayım. Tüm yaşananları ben biliyorum. Başta hastanenin sahibi Turgut Aydın'a, tüm hastane çalışanlarına, kafeterya personeline, yoğun bakım personeline emekleri için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sayın Bingür Hoca’dan, Deniz Bey’den Allah razı olsun. Bütün imkanlarını abim için seferber ettiler. 4 aydır abimin yanında oldular, ben de onlarla beraber bu olayları bizzat yaşadım. Son bir haftadır abimin durumu çok kritik olmasına rağmen umudumuzu yitirmedik. Ellerinden gelen tüm imkanları sağ olsunlar sundular. Eğer abim başka bir hastanede olsaydı belki de 1 ay, 1.5 ay önce kaybetmiştik. Tedavisinin yaklaşık 1 milyon lira tuttuğunu da biliyorum. Ancak Turgut Bey, abimin hastanesinde misafir olduğunu söyledi. Allah ondan razı olsun. Ona çok teşekkür ediyorum. Suni akciğer cihazını getirterek, onun hayatta kalması için ne gerekiyorsa yaptı. Hatta, cihazın yedeğini de getirerek onun tedavisi için bekletti. Her şey için çok teşekkür ediyorum. Bir hafta öncesine kadar umudum çoktu. Ancak son bir haftadır durumunun çok kritik olduğunu ve onu her an kaybedebileceğimizi biliyordum. Çünkü her şeyi ben başından beri burada; gerek yoğun bakımda, gerekse hocalarımızla birlikte takip ettik. Bir hafta önce öldüğü söyleniyor. Ama bu sabah bütün müdahalelere rağmen, sabah 08.30’da abimi kaybettik. Kim ne derse desin olayları ben yaşadım, kimse yanımda değildi. Yalnız Muhterem Hanım ve ben bu olayları beraber yaşadık. Herkesin elinden geleni yaptığına inanıyorum."

2 Mart 2013 Cumartesi

02162222888 , dolandırıcılık..

"Elektrik faturalarınızı inceledik, % 30 indirim kazandınız efendim!"* Telefondaki genç kız sesi, bin kere söylediği sözleri yine tekrarlıyordu, belli. Hızlı konuşuyor, sonraki cümle zula bekliyor... "Elektrik kurumundan arıyorum efendim, elektrik faturalarınızı inceledik efendim, sarfiyatınız aşırı değil, ayrıca düzenli olarak ödüyorsunuz, bu nedenle elektrik faturalarınızda 10 sene süreyle %30 indirim yapılacak efendim." İnsan haliyle gurur duyuyor bu durumdan, vay be ne bilinçli ve değerli tüketiciyim! Güzel de nasıl? "Efendim, sürekli çalıştığınız banka hangisidir?" Ne yapacaksınız bankamı? "Efendim, indirim bilgisi kredi kartınıza gelecek." Neden? "Prosedür öyle efendim. Efendim bir de kargo adresinizi rica edeyim." O ne için? "Tasarrufu sağlayacak alet kargo ile adresinize gönderilecek efendim." Ne aleti bu? Ne büyüklükte bir şey? "Efendim, nasıl söyleyeyim,... 3 adet şarj cihazı büyüklüğünde..." Siz bana bir alet satacaksınız ve bunun karşılığında elektrik faturasında indirim vaad ediyorsunuz, öyle mi? "Efendim, zaten Sanayii Bakanlığı bu aletleri mecbur kıldı efendim, Mayıs ayından itibaren zorunlu olacak, efendim." Bi dakka bi dakka, faturamı düzenli ödüyorum diye indirim yapacağız diye söze başladınız, şimdi iş bir alet satmaya geldi. Nedir bu, kaç TL dır? "Efendim, zorunlu olacak zaten, piyasa değeri 900 TL, siz şimdi kampanya nedeniyle 190 TL ödeyeceksiniz, kredi kartına 12 taksitle efendim" Siz beni nereden arıyorsunuz, elektrik idaresi mi? "Efendim onlar özelleştirildiler biliyorsunuz, biz de özel kurumuz onlar gibi efendim. Hem bu cihazı olamya mecbur olacaksınız efendim Mayıs'ta efendim" Anladım şimdi ben sizi! Hiç bir şeye mecbur değilim. Güle güle efendim! *Sonra internette bir araştırma yaptım. İnsanları cep telefonundan arayıp, indirim kazandınız diye, hiç işe yaramayan cihazlar satıyorlarmış. Cep telefonu aracılığıyla adam dolandırmaya bir örnek daha! .

çırılçıplak diye buna denir :) +18

kadınların içini gösteren makine ile çekildi :))

SON YAZILAR

++Sitene Ekle